• Raptor & Orontez Underground Rap | Antakya (Forum) forumuna hoşgeldiniz.
 

Haberler:

Raptor ve Musical Otopsi'den Tırmanmaya Devam adlı şarkı siteye eklenmiştir.

Ana Menü

MT

Başlatan ah real monsters!, 30 Aralık, 2006, 15:47:55 ÖS

« önceki - sonraki »

ah real monsters!

Oy Trabzon Oy

Verse 1

Bu ne ala kara lahana turşusu da anlamayrum sızlay ciğerumun köşesi dünyaya alemi anlatan temeli mi kaldı da nede fadimesi ne maçka yolları taşlı da ne geliyor uzaktan kara kaşlı ruhsatlı tabancanun sapını gülle donatacasan bekle internette beleşe yapay dursunun amcasunun torununun gaynının uşakları bu sokakları arşunlayan farozun uşakları golbastıya çoşaydı eskiden şimdi bakayrumda dinleyiler amerikan müzikleri gara gara herifleri anlamadum sözleri da dum dum tıss dum dum tıssları

Nakarat

Oy dumanlar dumanlar hep dağları sardinuz
Oy dumanlar dumanlar hep dağları sardinuz
Yüreğimin derdini bilseniz ağlardinuz
Yüreğimin derdini bilseniz ağlardinuz

Verse 2

Ne güzel karadenizumuz vardı eskiden sahile ineyduk geceleri çekirdek çıtlatıyduk senin anlayacan medyanın tek kanallı dönemleri kaptanın gavesinden
30 liraluk külla aldığımuz dondurma idare ediydi hepimizi yeni mahalleye kadar içimize çekeydik Karadenizi tepede altın bilezik öreydi teyzeler çöşmeden su içiyduk gana gana yalisporun her maçına gideyduk mavi beyaz akay kanımuz diye bağriduk aslında holiganlığa çok aşıru karşu olan insanlarduk bakulduğunda hiç bir renk için karincanun dahi inciltmemişizdur caninu da

Verse 3

Şimdi Boztepeden bakayrum Trabzon’a ama gözlerim açuk meğer ne kadar güzel şehirmişsin sen eskiden da diyesim geli elimde değil özleyrum o eski mahalleyi o eski muhabbetleri inadına popçuların takayrum mp3 çalaruma Volkan Konak’ı,Kazım Koyuncuyu,Fuat Saka’yı,Erkan Ocaklı,İsmail Türüt,Mustafa Topaloğli,Osman Yağmurdereli duygulaniyrum gözlerim dolay Karadeniz vuriy ayaklaruma Farozdayim limanin içinde gollimizalara bakayrum sanki takanın tepesinde bordo mavi guguluyla duran ufak küçücük bir uşağum da

ah real monsters!

Yürek Parem

yürek parem nasılsın? Bıraktığın gibiyim ben
Birkaç karalanmış kâğıtta gariban aşkım ağlasın
Şiirlerimde sen son olsun bu elvedan
İçimde kanayan yürekle sen başka bir şarkısın

Haklısın belki de gökyüzünde kayan yıldızlar gibi gözlerinin cıvıltısı
İntiharı sanki galaksinin, sanki bütün çiçeklerin
Sanki bütün meltemlerin, sanki bütün sevgilerin sonu elvedan
Hadi çöz prangalarını da coşsun yüreğim
Gamzelerinde açtım ben kır çiçeklerini
Uçurtmalarım gözlerinde adımızın baş harfini yazdığım
Senin ellerinde misina kesiği
Bu aşkı uçurumlardan kurtarayım derken
Senin yüreğinde de yangın izleri
Gözlerinde de bir aşkın neferi
Hangi ateşe yanmışsın ki o ateş sönmüş gözlerimde
Kalbimin pimini çektim sarıldım kendime
Ne kadar olmayan mey varsa kafaya diktim
Ben tektim sende tek yürektim
Sana yazdığım şiirlerim, sen de tektin, tek yürektin
Ta ki gönül acın gamzelerindeki çiçekleri soldurana dek
Hep çalan bir şarkı vardı
Bir rüya sen rüyalarımda ellerini tutabildiğim tek melektin yürek parem
Tek sevdiğimdin yürek parem, tek sevdiğim

Yürek parem nasılsın? Bıraktığın gibiyim ben
Birkaç karalanmış kâğıtta gariban aşkım ağlasın
Şiirlerimde sen son olsun bu elvedan
İçimde kanayan yürekle sen başka bir şarkısın

Perişan bir Karadeniz sabahı
Kayalar yorgun, dalgalar yorgun, martılar yorgun
Ben yorgun, ben yordum bu kalbi
Ben soldum onca gül arasından da
Sen gittin poyrazlarla dolunayda ayazlarla
Hep ben yapraklarımı yoldum
Cıvıltısı sönük akşamlara sordum seni yok dediler
Al dediler bu kalbi kaç dediler
Yine yeni bir güneş yine yeni bir gün doğuyor dediler
Takalar demir aldı ufuk tam gücüyle hazır
Hadi kalk yiğit, aşk yiğidi bozmaz dediler
Gücü yok bu dizlerin dedim
Bırakın birkaç asır daha solayım dedim
Sırtımı yasladığım nem kokan duvarların dibine
Bırakın elimdeki yarı sönmüş sigaradan bir fırt daha çekeyim dedim
Dermanı bitmiş aşkı silinmiş ciğerlerime
Yani cesaret ettim seni birkaç dakikada olsa yeniden düşlemeye
Ben mehtabın aydınlattığı kara kumlar üzerinde
Çatık kaşlarla Karadenizle sert sert bakışırken
Hangi güneşin gücü yeterdi yeni doğmaya derken
Zağna tövbesi günahın boyunlarına olsun
İsyanım yok kadere daha çok erken
Kapat sesi sus!
Karanlıkta ağlayan rüzgârı duyuyor musun?
İşte o ses hiç kulaklarımdan gitmeyen bir rüya

Yürek parem nasılsın? Bıraktığın gibiyim ben
Birkaç karalanmış kâğıtta gariban aşkım ağlasın
Şiirlerimde sen son olsun bu elvedan
İçimde kanayan yürekle sen başka bir şarkısın

ah real monsters!

Sen Krizlerinde

Aşkı batsın yüreği yansın hayali gözlerimde
Susta kaçsın tek tabanca içimdeki ben hala sen krizlerinde.

Bir yıldıza bağlı dilekler semalarımda
Uçurtmalarıma adının baş harfini,sıralaraysa aşkın tarfini yazdım
Sen ben , ben sen olunca kendi ilkbaharlarımda içime umutlar dolunca
Karataşlı yollarda gözlerim camında yüreğim şarkılarda
Orhan Gencebay'ın bir tesellisi aşkına sevdim seni
Sen kalbimin tahtına sultanlar gibi kurulunca
Geceler bitmek bilmedi ki yarın olsun,yarına sevgiler dolsun
Gülyüzünü görsün bu kalpte ziwanaya sığmaz taşar olsun
Senle olsun,koynunda olsun da yumsun gözlerini
Şiirlerimi sakladım hep!
Hep sana birgün verir deryalara kaybolmuş bir trol gibi açılırım gözlerine
Mahkum kalırım sonsuza dekte sen benim , ben senin oluruz belki birgün diye.

Aşkı batsın yüreği yansın hayali gözlerimde
Susta kaçsın tek tabanca içimdeki ben hala sen krizlerinde.

ah real monsters!

Çilecash Single !

[Mic Kill Myers]

3,2,1 boom
Bombalar yağdı yağmur yerine
Sular seller gibi ağladı yürekler
Şehiri kana boğdu köpekler
Çocuklar yedi kafaya bir kötek
Uzaktan güldü o köpek
Ne de olsa paranoyak,yavşak ödlek
Her yeri yakmak ister o g*tlek
Sübyancı pornosundan getirdi papazı da gözü de petrole,paraya pörtlek
Kilisede plastik ördek düzer
Bu piskopos günah çıkarmaya yardım eder
Makatından diye kot
Cart diye biliyor puştun anası da koftiden yapar dünyaya poz
Çok çırak var ustasını dinlemeyen
Ama bir çırak var ustasını dinleyen
Finoble bağladı sağlam sütyen
Depresif oldu
Allah vermiş işte bin türlü Ladinini
Markasız karikatürler mi yıkacak sandınız lan dinimi
Tala bugs bunny çalar borozani saksafon çüçe palanla borozan
MKM oyunu bozan



Her şehrin bir köşesinde bombalanmış bir yer vardır..Bir çocuk alevlenmiş anasının kucağında


[MT]

Soykırımı kabul ermeni lobisine hoş gözükmekse benden ayıba fransız kalmayı beklemeyin
Tarihi tanımaz,bilimi tanımaz
Kör gözüne mil çekilmiş kapital ihtilal
Opurtunist demokrasin,fikir özgürlüğün tek dişi kalmış canavarsa önce kendinizi mikin
Avrupasınız,birliğiniz birleşmiş ensestlersiniz
Önce soykırımın sözlük anlamını bilin
Dilin,dinin,kimliğin,kişiliğin ne olursa olsun gel diyen Mevlana'nın çocuğuyuz biz
Ona ithaaf ettiğiniz unicef ödülünü de çürümüş sözde fikir özgürlüğünüzle geri verin
Kendi tarihini bilmeyen köpek;
Güneşin ülkelerinde tek tek güneşi sözdürürken siz haklıydınız
Onca insanı öldürürken siz haklıydınız
Once çoluk çocuğu öldürürken siz haklıydınız
Şimdi g*tünüzden uydurduğunuz soykırımı destekleyen canavarlarsınız
Çıkar ilişkiniz uğrunuza ananızı satıcak adamlarsınız
Kapitalizm'e yenik nasyonalist piyonlarsınız
Yine de tek dişi kalmış Avrupa'da fikir özgürlüğünün kalmadığını bize bas bas bağırarak kanıtladığınız için sizlere teşekkür ederiz
UNUTMAYIN Kİ : BİLİNÇLİ BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR



Her şehrin bir köşesinde bombalanmış bir yer vardır..Bir çocuk alevlenmiş anasının kucağında

ah real monsters!

Amewrika

Yağdı gökyüzü,gözlerimde yaş mı var
25 senelik kaderimde yas mı var
Yorgunum omuzlarında ton taş mı var
Ağlasın bırak,içimde savaşlar mı var
Amin de,başlasın savaş
Hayatı yor, dokunma aksın kan nehirleri yavaş yavaş
Bu neyin karnavalı,hangi noel,hangi festival
Katiller,televizyonda barış çağrıları,katloldu mesaj
Dur ağlasın gökyüzü,vur üzülsün gül yüzü
Soldum ben,çiğleri bombalara düşmüş şehirlere kondum ben
Anka kuşu gibi ebabili yoldum ben
Ne oldun sende yok oldum ben
Bir petrol için katlolurken sen,ben baka kaldım içimde bir ben daha yok ben
Neden ya Rab
Zevk çığlıkları katliamlardan yükselirken
İngiltere,Amerika küçük çocuklara tecavüz eden onurlu askerleri
Güya Vieatnam�ın torunları
Lan Vietnam�da yenilmedin mi sen
Sen Hollywood�da gerçekliği saptırırken
Genç beyinleri zehirlerken,baktım sadece ben
CNN�de taraflı haber,BBC�de gülay gerçekler oynatılırken
30 senedir planı yapılan savaşları başlatırken
Yoruldum san sen
Kolonilerin emrimde tek güçsün Amerika
Macera dolu Amerika,amemo burası **ck top  Amerika
Coca-cola,ezilen zenciler,getto ve sahte gangstacıklarla
Bütün Dünya�ya baş kaldıran tek dişi bile kalmamış bir medeniyet
%70�i obez Amerika,%100 sömürücü Amerika
Hamburger,kola,Hollywood özentileri ile ele geçirilen adaletin olmadığı bir Dünya mıydı ütopyam
Sisteme bağlı dogmaların yaşadığı bir Dünya mıydı istediğin yalan
Yalan dolanla kitlesel hipnozları başarabildiğin ve beyine hakim olabildiğin,frekansları çözdüğün bir film
Reklamlarda bile propaganda,her filmde çarpıtılmış gerçekler
Kasları hormonlu,beyni olmayan Mr.Amerika dediğin zevzekler
Durun siz üretmeyin biz size veririz dediğiniz ürünler
Ve istihbaratı kontrol eden internet bağlantılı gizli örgütler
Sözde sivil savunma,gözde kontr gerilla
Bıraktım herkesin silahı olmasın boşver
Herkes yazsın bir kelime de olsa
Başını kaldırsın herkes seksle uyutulduğumuz tv�den
Ve baksın Dünya�nın farkına varsın
Vicdanı varsa elini koysun ve bağırsın
DAHA GÜZEL BİR DÜNYA İÇİN
**ck JUSTİCE
**ck AMEWRİKA

silahsız_kuvvet

MT-GURBET

Aksamlara saliyorum gonlumude,seni unutmak zor geliyor be ana….
Senin gittigin yerlermi? Ben mi? Anlamadim ana neresidir gurbet??
Ama ogrendim..Aci olsada bu cektigim illet,buranin adi gurbet ana..

Yangin izlerini cizip,uzerine cehennem ruzgarlarini orttugun,
Kordugum,gordugum pislik icinde bir dugun..Sehrin isiklari lehbi,felsefesi dehni..
Kefeli kareli elbiseleri,yurekleri uzak yerleri ozleyenleri yutan bir canavarin dusunceleri var simdi aklimda
Kolay mi ana??Yillarca acisini cektigin,50 metrekarelerine vatan kokularini sindirdigin zindanlardan,
Kurtalmak,kacmak,yasamak??vatandan uzak ellerde aksam olunca yuregine coken illet,
Uzaklarda oldugun hasret,uyan ana,ac gozlerini bak bende ogrendim sen gibi,
Aksamlar uzerimde,buranin adi gurbet..

BURANIN ADI GURBET,YILLARCA YASADIGIN LANET
MEKTUPLARINA DUSEN YAS,ORTER SENI DE MAABET
SENDE BENI TERK ET,KOLAY ARTIK YALNIZLIK
BAK BENDE OGRENDIM BURANIN ADI GURBET

Gecelerin gozyasiyim,uyudugun ruyalarina,patikalarina umutlarini attigin,agladigin,
Sonbaharlarini hayal yaptigin,poyrazlarina sarilip,ufuklarina acildigin,lanetin icinde yuregimle ben ben vesen
Akar gider yuregimden,siyah beyaz resimlerden,gencliginden,verdigin emeginden,tuttugun ellerimden
Bir sen kaldin ana.yarama basan sarkilara,gozumden akan yaslara vur beni parcala kayalara.neye aitki yasama
Aksama yatacagim kucagin yok,Yalnizlik icinde binbir musibet,ben senden ayri bir illet ana buranin adi gurbet


Melek olup gelmedin mi hic ana??Bu yaban ellerde bana oglum demedin mi hic ana??
Cekmedin mi gul dedigin kokumu icine??Ellerimi tutmadin mi??Ben uyurken gozlerimden opmedin mi ana??
Haykirisim gelmedimi oralara?yaralara tuz bastimda,gozyaslarimla,sarildigim anlarinla,
Beni birakip bana gelmedin mi ana?Yasamadim hic,gittigin andan beri burasi mi gurbet
Gurbet mi gittigin yer anlamadim ana..sen mi?neresidir ana?anlayamadim ana neresidir gurbet?
Yasam denen illet gurbetler icimde ana..........


Yasamadim hic,huzur nedir bilmedim,sokak koselerinde duman alti dusuncelerim,
Ben yoklugunu hic bilmedim,yagmur oldu bak akti yuregim,kucuk ellerim,pembe hayallerim
Kucagindayken degisirdi hep gunlerim,sacimi oksayan ellerin,gulusun,tenin,
Sen benimdin ana,bende senin..Guller arasinda sevgin nedir bu ettigin?
Kader dedigin yemin ana aglama sen,uzulmesin gozlerin,yikilmasin bedenin,ben seninim ana sende benim
Bu yollar ana beni senden ayiran yollar,sevgiyi hasreti kollar,dalar yalnizligada aglar geceleri
Ruyalarimda sayiklar,umutlar korkar kalkar gokyuzune bakar,akar gozlerimden yaslar.
Daglar mi ana yaralarimi,saklarmi bir dilim ekmek,cemenler uzerinde,beklermi gul gozlerin yaralarimi
Beklermi ana?Huh

BURANIN ADI GURBET,YILLARCA YASADIGIN LANET
MEKTUPLARINA DUSEN YAS,ORTER SENIDE MAABED
SENDE BENI TERKET ANA,ZATEN ALISTIM BIR BASIMA.
BEN VARYA ANA,GURBET OLDU ADIM GITTIGIN ANDAN BERI
GITTGIN YERLER DEGIL ANA,BURANIN ADI GURBET

silahsız_kuvvet

MT-TOPRAKANA


Ölümden korktu kaçtı insan,
Neleri gördü anlamadı, beyni akıl yerine çakıl taşla doldu taştı insan.
Gözü açtı insan, materyal uğruna söylenen yalan, ruhunun zincirlerini kırdı aştı insan.
Bir yerden bir yere savrulup koştu durdu insan,
Sen kaç, sen saklan bu yalanlar üzerine kurulu dünyan
Karanlıklar içinde çirkefi fantazilediğin dünyan, pisliğin doruğu alem-i devran
Ana toprak dünyanın batacağı yere saklanırken,
Zamanı gelince kaçacak delik arayacakken sen
Kucağını açıp bekleyen sana sevgisi hiç bitmeyen bir avuç mezara gömülecek olan umutların.
San ki sen cennete gidecek yarınların,
Amacın doğrultusunda paranın buyruğuna kendini vermişsin de
Hep dünyada kalacak yalanına eğmişsinde başını,
Yalanı almış kaçanı uzun iplerle sarmışsın içinde...

Yalanı içinde, nefsi gözlerinden fışkırır bir volkan gibi
Lav olur soğuk bir yere katılaşıp kalır kalıp kalıp
Savrulur taş kesilse de umut, rùzgarlara alışır zamanı gelince güzel günler sessizce
Içinde hep bir korku, toprak ana güçlü bir olgu,
Soldu çiçekleri cevapsız soruları önce kendine sordu
Sonra akılları karıştırmak için başkalarını yordu, ondan başka cevabı bulacak olan yoktu sanki
Dünya-ı mai de sevgiyle nefretle, iyiyle kötüyle aynı kazanda kaynarken,
Nefreti kötü iyiyi sevgiyle çözmeyi öğrense de
Insanoğlu, para dengeleri hiç acimadan bozu..
Zordu iyi olmak kötünün içinde, kötünün içinde iyiyi bulmaksa bir uçurumun dibinde ışıksız
Büyümeye çalışan bir begonya misali kendini su üzerine vurdu,
Ben beni örttüm üstüme korkuyu yumdum gözüme

Koş, durma hiç, koştuğun yolda dikenler batar, güneşler açar, güneslerine balçık sıvar birileri,
Önüne haramı koyar, kötüye tapar
Parayla açar ağzını gözünü yine parayla kapar,
Seni senden çalar, sonra farozunu söncürüp yorozu yön bil der sen bin der
Tek başına seni denizlere sürer,
Kendine der, izini sürer, maddiyatta ensene biner, maneviyatta ise kendinden iter.
Tek derdi para, aslında vicdanı sızlayan bir yara,
Toprak ana der ki sen ne olursan ol gel, acıların dindiği yere gel,
Başlangıçların en güzeline gel,bak kollarım açık.bak kucağım büyük,
Toprak ana; ölüm, diriliş, gerçekler, kavgam,
Ruhum bir labirent içinde kilitli yaşam sadece güzeli içinde yaşattığım ütopya

silahsız_kuvvet

MT-ZIWANNA

Sebebi olmadan solmaz yüzün Rüzgarı çıkmadan geçmez güzün
Kötülüktür zıvanada tutan Zıvanaya dünya sığmaz yalan

Nedeni belli bir muamma, aklı olmayanlar uzayda yasar da, gördükleri rape şaşar da sesini çıkarmaz sopar
Apar topar kalkar, yarına koştuğunu sanar, yanar döner bir havayla yapılan dandikliklere tapar
Sorunlar, sorunlarla yaratılan sorulara verilen cevaplar, ahkam kesen tavırlar anafora batar usulca kalkar
Yalanların gölgesinde yatar, serin sandıkları bir poyraz, bir karayelki akılları sarar parçalar
Tarar saçlarını cahil, hesapta olmayan aklını saklar, gizler pis yüzünü saydam maskeler takar
Çakar ağzını ortasına çok bilmiş diye geçinenlerin, açar delikanlılığını entellektüel girişimlerin
Gerçekler musalla taşında, çürük bir tad ağızda yalan,
Yalanla paraya uzanacağını sanan materyalist düşünceler
Kimliğini kaybedip, ruhunu foseptiğe g*türenler, bu sözler beyin hasarına sebep olabilir aman dikkat
18 yaş altı kulak filitrelerinizi almayı unutmayın haa.. Bu arada söylenen her söz müphem anlamda
Siz münevver geçinenler aman hip hop a dokunmayın da bırakın bu işi biz yapalım lan ağzımızın tadıyla

-----------------------

Hergünüm aynı foseptik içinde kalmış yaşlanmış duygular
Hesaplanmış gelecek yılları piyasada üç kuruşluk sazlılar
Tırmalar kulakları para için yapılan şarkılar.. Bol paraya alınan programlar, idol makerlar
Sahte kahramanlar Play Stationdan fırlamışda gelmiS, 7 ceddi celal-i başı arşa ermiş
Şairmiş, yazarmış, elinde kalemiyle yaşarmış, aşarmış dağları, kurarmış bağları bak gözyaşları
Bana öyle bak lan rapim çok dolby surround tadında, müzik için dua edin lan stereoyla yatıp kalkın da
Aklında hala karı kız amacıyla müzik yapan sopar, merak etmeyin beyazkin tez günde.....
7 gün 24 saat mikrofon başında ruhum, yalanlardan uzaklaşıp gerçek huzuru buldum
Önceleri çocuktum çok çiçeklerle soldum kurudum, artık yüreğim fırtınam bak sözlerim bir uçurum

----------------------

Parazitolog oldum sayenizde bilim dalında uzman bir havayla,
Altımda kağnı kırması araba, cebimde yok parayla
Bu dünya kefende cep olduğunu sanan insanlarla
Ne kadar akar zaman bekler baba içinde sabırsız tahvayla...
Tavlayla kahvede Türkiye’yi kurtaran seçkin yazarlar..
Işi gücü bırakın oturun zaten uzak elde savaşlar,
Bu zarlar yuvarlar, şansı düşeş gelen akşamlar, yavaşlar içindeki canavar alkol kontrolünü görünce
Esince rüzgar yaprak kalmayan bir sonbaharda ahkar,
Kancar kadehini kaldırıp şarap niyetine satar
Katar rakıya suyu, delikanlılığı bozar, sigarayı kibritle yakar imajını kasmamak için

silahsız_kuvvet

MT  - İnsanoğlu

Giden olur yolu bulur kalp vurulur yaşlara
Seven olur çare budur taş katılsa da aşlara

Hele bir sende bak düşün gözleri kapalı yarınları var hüzün içinde
Para kalbinde vicdansızlar özünde
Ey insanoğlu aç gözünü bak bi geçmişe
Beş paraya satılan dostluklar gördüm ben
üç kuruşa indirilen egemenliklerin kefenlerine örterken musalla taşında
Soğuk başına yaşlar damlarken acılar içinde bir ana ağlarken
Kefenler yürekleri dağlarken tertemiz sayfalara namertliğin nasıl yazıldığını gördüm ben
Sen kaç sen saklan bu toprak bekler paranın girdap olduğu bir yalan
kaosa sürüklenen vatoza batan bir volkan gibi
seni sever yine içinde kontrol ettiğini sandığın şeytan
Seni sen için tanımayan maddiyata darılmayan hep alan hep isteyen hep çalan hep pisleyen
hep yalan hep sona kalanın omuzlarına basan
alın terine dayanamayan yattığı yerden para kazanma arzusuyla kafasını başkasına kaşıtan
başkasının sırtından kazanan bir asalak nasıl bir lağım faresinden üstün olabilir ki?
Biri pisliğin içinde biri pislikten beter birinin hayatı pislik biri hayat diye pisliği seçer
yaşamın amacı ne ki üç kuruşluk dünya

Giden olur yolu bulur kalp vurulur yaşlara
Seven olur çare budur taş katılsa da aşlara

Dünya ipleri ipleri koparanların ellerinde bir rüya
Riya yalan bir ufuğa  açan balçıkla sıvanmış güneş misali ölü balıklar takılmış kalmış oltalara
Sabahı solanlara cebinde metelik olmayanların ruhuna sıkılan kurşunla
Para arzusuyla karartılan bir sima
bol sıfırlı kağıtlarla dolu bir deryaya atla
görünen gerçek elli derece güneşin altında serabı sahra dermanı dahra ruhu kanayan bir yara
İnsanoğlu aç gözlerini bak bir boşluk
Maddiyat uçurum diplerinde bir yokluk yokluğun verdiği bir soğukluk
kalbinde hissettiğin sönük bir masal gibi anlatılıp durulur geceleri
gökyüzünden yıldızları çalınmış semaları çaresizliğe sarılmış umut
beni unut dercesine şans kapatır kapıları
açtığın çiçekleri kurut istercesine söndürür yarınları
duyulur çığlıkları kaf dağının tepesinden korkusu okunur her dokunuşta gözlerinden
ruhunu giyotine çeken eller kırılsın insanoğlu
bu yaşlar dünya bir yaş sana bir yaş dünya bir aş rüya bir savaş ve umutlara dokunulunca
ölür insanoğlunun anlamadan yavaş yavaş

Giden olur yolu bulur kalp vurulur yaşlara
Seven olur çare budur taş katılsa da aşlara

Taş kesildi dualar yumuşak duvarlar örttüler soğuk bedenin üzerine
Sonbahara inat düştü yağmurlar ahları var insan ağlar
Pişmanlığı gözlerinden damlar kendini çarmıha çakar dar ağacına asar
Bir savaş bu vicdanı hep galip çıkar betonlaşmış anlar balçıklaşmış umutlar
Kurumuş balık çirozları arasında dolaşır elleri ağ kesiği balıkçılar
Takası çürük olsa da su alsa da yine gerilir göğsü güvertesi gibi deli dalgalara
Umudu vardır insanoğlunun hep yarınlara açacak güneşi vardır insanoğlunun karanlığa
yeter ki sen içinde ki seni ara savaş vicdanınla
bırak taş taş üzerinde kalmayan şehirlerden de bir iki papatya sana anlatsın hayatı
bir rüya bir ütopya beyazkinim ruhum kanayan bir yara bir masal

silahsız_kuvvet

MT  - Yaş 17  ft.  Ufuk

Yaşı 17 kaçacak deliğe saklanacak bir yere yiyecek yemeği sokak köşelerinde rutubet içinde
Bu yüreği bu şehre bırakıp giden serseri aç kalbini
Yalnızlığın hikayelerine yürekler kırar sıcak bir kucak sarar umutsuzluk kaplar her yeri
Gözleri ateş soluyan bir canavar dünyanın cehennem makberi
sönmüş fenerler eşliğinde komutasız neferleri cephelere sürerken
aklından pembe dünyalar geçerken gerçek ezimin tokatı ağar gelir gururuna
onuruna yapılan bir saldırı kaldırır vurur abilerini bedenini sert kayalara
kabus rüyalara daldığın akşamlarda ki poyrazlarla nakış nakışı işlediğin uçurtmalar
hayatı sevmez insan yalanla yaşar insan neler geçti kalbimden doğruyu seçmez insan
adını bilmez çoğu uçurumun yolu çiçekleri solmuş anlarla dolu kolu bacağı kırık geleceklerle damlar gözünden yaşlar hatıraları kırık geçmişleri var
dünya dar ruhunu geniş ovalarda sessizliğe salar biter kabuslar gözlerini açar
yağar yağmurlar sahte bakışları olan insanlar soğuk gülüşe kanıp alkış salonlarda ağlar
senin neyine gerek huzur alış bir kere kalabalık yalnızlıklara
ruhu yavaş yavaş kaybolan insanlarla gençliğe umut veren şarkılarla karış yavaş yavaş toprağa ah bu akşamlar ah yalnızlığa kadehi var mı ki tutsun ucundan masanın
yorganı var kurtaracak yansa dünyadan kaçan ahkam kesen bir yaşam

gazeli duyulmaz derinden kimliği silinmez özünden acılar gitmez hiç gözünden
bir dem bir ben bir sen her şeyden vazgeçen dünyayı hicaz makamında bir meyhanede dinleyen sarhoş bir beden seni senden de çok seven içinden geçen ne ha ızdırap dert acı kader umut unut geçer altmış senelik maddiyatı fani maneviyatı kani bir dünya Azrail gelir eliyle koymuş gibi bulur seni nereye kaçsan nereye saklansan yok faydası insanlığı bu yalanın kral olduğu camiayı sanalın rüya olduğu faciayı engellemeyi amaçlayan ahtapot ilmi hedefi belli kaç genci içine çekti uçuruma kustu bu paradoks haberin var mı gerçekler yanar mı yalanı pay yapar mı birileri sokakların dili beyazkinim yeraltı ben MT beyazkinim gerçekler sadece gerçekler ...undergroundım yüreğim..

silahsız_kuvvet

MT – Kan Nehirlerinde Çakal Sevişmeler

Her gün gözlerimden aksın yeter
Bu yaş hatırası bir gün düşer

Bir şair yarattım içimde siyah beyaz şehirlerimde
Tek renkli bedendim ben ve kanadı kırık bir melekken Annem
Uç dedim gözlerin solmasın Anne uç yüreğin kanla dolmasın
Bu yaş sayfalara akmasın her bahara kış güneşi açmasın
MT susmasında her günü ağlasın sözlerinde..
Hiişşş uyu bu ninni seni mixledikleri kaçıncı hayat draması
Amerikan filmlerinde dublaj rollerde
Kan nehirlerinde çakal sevişmeler
Bu dar ağaçlarını seyretmek için itişenler
Kurban olsun sana kader yada kadere kurban ol
İpini çeker bir el ve gözü kapanır
Hayat eksi yirmi bir gramlık bedenimde cehennemlere bile katlanır

Her gün gözlerimden aksın yeter
Bu yaş hatırası bir gün düşer

İlk şiirde ezdim papatyaları yaş on altı
Beyazkinim dokunduğum her melek kirlendiğinde
Yüzüme bakan bir şehirde susma esnasında
Konuş bu kaçıncı yokuş nefesini verdiğin
Bu kaçıncı koğuş aklının odalarında elin kolun bağlı
Cüzzam olmuş bir mahkuma kalk dediğin umut
Unut kader umut ezmiş papatyaları meğer
Yoksa çıplak ayaklarla çakıllara veda etmektense
Her şeye değer ufuğa sarılmak
Bir takanın tepesinden izler olmuş güneş doğar ve karanlığı alabora eder
Eğer kastettiğin buysa savaşı kazanmak
Bana göre haince bir zafer sana göre intikam sevgiyi linç eder
Katil kayalıklara vuran dalgalara boyun eğmiş bir teknedir kader

Her gün gözlerimden aksın yeter
Bu yaş hatırası bir gün düşer

Ben bana beni anlatırken meğer seni unutmuşum
İki dakika da olsa kendimi hatırlatmaya
Ben sana beni anlatırken meğer beni unutmuşum
İki dakika seninle yalnız bırakmaya
Ben ona seni yalvarırken meğer çiçekleri soldurmuşum
Acıklı feryatlarımla
O bana seni bırakırken meğer ben senin hiç kalbimden çıkmadığına yanılmışım
Bensiz yokluğunda sensiz yokluğumda bu soğuklumla
Kader unutsun beni bu her kasım sonu türküsü dudaklarımda
Bense bıraktığın gibiyim yani boş sokaklarda dolaşan sese verilen yanlış dıley gibi
Yani çok yankılı ama berrak olmayan bir boşlukta
Ana sen gideli çok oldu tek başına bir yürek
MT …..

silahsız_kuvvet

MT – Cellat Rolünde Bir Melekti Annem

Bir köşede oturup yalnız ağlarken
Sen her gün Azrail’le geçerken önümden
Gözümde ki yaşları silip başımı okşarken

Bir yetimdi ben çıplak ayaklarla taş bahçelerine gömülen bir çiçekti ben
Seyri sin içinde kurşuna aşık bir tetik ki ben
Ben beden içinde yüreğe giyotini idam edilen kara kurşunken
Sen ağlamaz görünüp içten içe her gün ağlarken
Bu yaralara karalar bağlarken
Ben neden avında her cümlemi keşkelere bağlarken
Utanan noktaları titrek ellerimle koyarken
Şeytanı melek yapıp içimde iyiyi asarken
Toplu mezarlara uzak tepelerden bakarken
Napolyanaları gemileriyle yakarken
Karadeniz’e veda edip el topraklara basarken hiç mi?
Bu yüreğim kin ekip yası biçti her dış güzellik içine atıp derdi içti
Belki de Toprak Ana’ya tecavüz edenin ruhu p**ti
Keşkelerle döndü dünya,keşkeleri düzeltmek için hep geçti

Bir köşede oturup yalnız ağlarken
Sen her gün Azrail’le geçerken önümden
Gözümde ki yaşları silip başımı okşarken

Bir kalbim vardı üzdü içim içimi
Bir şarkım vardı çizdi özüm
Bi çare yağdı yağmurum akıttı ruhumdan kirimi
Nedeni belli kaç giyotinin ipini kesti
Cellat rolünde bir melekti annem
Ben zamanı anlamayan küçük bir çocukken
Bir gün büyüyüp açacaksın derdi
Keşke dinleseydimlerle dolu şimdi yankılarımda parlayan çırılçıplak bir beden
Günahlarıma kefen diken pamuk elleriyle yüzümü seven
Azrail’in rüzgarı olsa gerek bu meltem
Essin bırak bir tepeden
Bu beyazlarını kana buladığım barış bayraklarının gönderlerine gerilen kaçıncı beden
İsa rolünde isyanı anlamazken
Yenilmişlik değil başlangıçtan bahseden bir kitabın son sayfalarında
Adını büyük harflerle yazılı biçimde görürsen anla
Cennette o gözlerinden öperek ruhuma işlediğin sevginden arda kalan
Yani sana kapılıp sürüklendiğin selden bir bedenden koptum ben
Ellerin nasırdı gözlerimi kan ağlarcasına öperken

Bir köşede oturup yalnız ağlarken
Sen her gün Azrail’le geçerken önümden
Gözümde ki yaşları silip başımı okşarken

silahsız_kuvvet

MT  - Sen Kalbini Granitlere Dik

Kan ağladı içim bu savaş tarlaları siyah beyaz beyinlere süngü kalitası
Üçüncü dünya ülkelere mantık falçatası
Elinde joker pokerde ası nasıl olsa bir gün kazanırız politikası
Goben ve breslav içten yıkan Vietnam bubi tuzakları
Ellerim nasır bu sanal ortam faciası
Umudu gözlerinden çalınmış gençliğin narası bu rap rap macerası
Neresi gölge geleceğe deprem altında
Yada uçsuz bucaksız bir çölde özgürlük beyinde olsun yeter
Biçer umut solan çiçekleri titrek elleriyle bir granite illa ki diker
Sus ve unut geleceği yeniden kuranlar masa başında içkilerini yudumlarken
Taşları taşıyanların bizler olduğunu unutma
Beş kuruşluk adamların beş kuruşluk müzikler yaptığını unutma


NAKARAT

Sahte dünün düşlerindeyim ben bir yasın gözlerindeyim
Yalnızlığın sözlerindeyim ağlamaklı hep dünlerim

Artık ısıran köpekler susmaktan yana değil
Bu doğruluğun koştuğu kaç derecelik bir meğil ki
Dizleri kötürüm farozlara inanan neferler faroz fener
Yoroz tiner sesini çıkarmaz kimyasal çeker
Ah bir dilek tut da öyle geber be nikrofiletler
Ve ruhsuz ilişkiler
Çürük dar ağaçlarına göstermelik çekilenler
Giyotini bileyen cellatla flörtler rüşveti Allah’a önerenler
Ruha şad edenler ölüyü yıkarken ölünün kalbini söküp gidenler
Hep ilerler rap ilerler mert geriler yalan ilerler
Doğruyu bilenler dar ağacının yeni figüranı olma rolünde
Bilsinler ki gerçekleri hep gözler önüne serecek birileri
Ve birilerini hep aşağıya itecekler
İtilenler yine filizlenip bir granitte büyüyecekler


NAKARAT

Sahte dünün düşlerindeyim ben bir yasın gözlerindeyim
Yalnızlığın sözlerindeyim ağlamaklı hep dünlerim

Sen kalbini granitlere dik bırak o seni toprağa kussun
Bu underground bir oluşum yani bulshit’in modern adı ticari müzik

silahsız_kuvvet

MT – Ser Sin İçinde

Katliamı her düşünce sin düşünde sende
Ayrı beden içinde tek yürekti bende
Vebali bitmek bilmeyen vicdanımın kütürüm eklemlerinde şimdi serde

Ağlayacak gücü kalmayan şehirlerde de çiçekler açar dedi hayat
Sekiz yaşında silah tutan eller
Bir gün tarihi kana boyayan bu canavarlara inat güneşleri çizecek
Bir tarih vicdanıyla ağlayacak
Sen uzak yerlerde rahat yılan sana dokunmadıkça
Sen gerçeklere ırak kılana bir fiske vurmadıkça
Bu şiddet durmadıkça insanlık ağladıkça meleklerin ruhu kanayacak
Altı milyar savaşı içinde yaşayan ademoğlu
Gözleri kapalı bu dramı atlatacak düşüncesiyle yanılacak
Barışa hazır savaşlar yaşanacak barış için savaşılmadan insanlık uyutulacak
Ağlayınca oyuncak uzatılacak zırlayınca ağzının üzerine çakıp otutturulacak yerine
Uzağa değil gözümüzün önüne bakmak yeterli
Gerçekleri anlamak ve onlarla hep yaşamak

Katliamı her düşünce sin düşünde sende
Ayrı beden içinde tek yürekti bende
Vebali bitmek bilmeyen vicdanımın kötürüm eklemlerinde şimdi serde

Sen düşünme insan oğlu senin yerine düşünüp seni hareket ettirenler zaten var
İpini kesemeyen kuklalar gün sonunda sandığına geri döndüğü muammada yaşar
Sanır ki özgürlük tavuk çiftliğinde daha muhafazakar bir durumda
Soğuk savaşı yaşar her gün reklamlar prime time reyting
Ve uzaktan kumandalarıyla hareket eden insanlar var daha
İki artı ikinin ne olduğunu bilmeyenler var o önemli değil de
Daha insanlığının farkında olmayanlar var
Bu dünya güneşin etrafında yalpalar senin yörüngende ise
Hatunlar magazin materyal anlamsızlıklarla dolu haberler durmaz dünyalar
Ölmek doğal toplu kurbanlar doğal esire işkence doğal katilleri sevmek de doğal
Ölünün arkasından gülmek doğal trafik kazaları doğal sosyal problemler doğal
Suç oranı doğal ekonomik kriz doğal siyaset doğal her şeye alıştık demek doğal da
Tek vay anasını olduğun şey manken bilmem nenin şarkıcı bilmem neye aşkı mı
Bilmem kimin bilmem kaç trajlı satışı mı

Katliamı her düşünce sin düşünde sende
Ayrı beden içinde tek yürekti bende
Vebali bitmek bilmeyen vicdanımın kötürüm eklemlerinde şimdi serde

Sabrı erdem güya onur rüya bir düzen ve adaletsizlik kör bir kral
Boş beyinlerin dünyasındaki kahramanların kim
Baş rolü bilecek olana verilecek hediye nerde
Kin nefret ve gemlere hep başka elde insanoğlu
Yaradana bu haykırış neden sonunu kendi elleriyle hazırlayan sen değil misin
Uyuyan güzeli öpüp değil kesip uyandıracak olan düzeni kuran sen değil misin ki
Şimdi sus da söyle bu böyle devam etmesin dediğin sistemin çarkları arasında ezileceksin
Başını kaldırınca diplomalı cahilleri izleyeceksin tvde
Cahillerin boş beyin olduğunu anlayınca bu kanca atılınca
Takılacak olanların başında gelecek gerçeği öğrendiğini sandığın hayat amca
Ve itiraz edilmeyeceğini anlayınca başını önüne eğip kabulleneceksin her şeyi
Ta ki naşın ruh-u mücerret gibi yerden fışkırınca

silahsız_kuvvet

GLOBAL-LES

Aklini kullanamayanin aklini kullanana mudahalesini kabul edip yasiyorsan
ve kimseyi takmiyorsan.cözümler önünde dururken sorunlari kendiliginden asiyorsan.
Bakiyorsan gollemiza misali atilan oltalara daliyorsan.
aynali sazan gibi atliyorsan sen sen icinde yasiyorsan.^milyar savasi olan dunyanda icine atom bombalarini atiyorsan sus..
Globallesme guclu bir evrim.Rast problemleri cevrende gizli bir devrim gibi her aninda savasa barisla karsilik ver.Durun!!
Durunda problemleri cozelim diyen kac bilgin in elinde mikrofonu var sesini duyurmaya,haykirmaya ihtiyaci var vicdanin siddete degil savaslara alismaya.Burnunu sokmamasini soyledikleri ilerlemeye karismaya.Batililasmak mi?batirilmaya alsimak mi modernizm?sehir yamyamlari icinde kollektivizm mi olur?Zihinsel kolecilik burnundan solur bizleri ve bir canavarin izleri.Tarih tekerrur edecek degildir ya.Oyleyse beyni formatlamak gerekirya arti degerler varya bu ulke varya yaaaaaa…

   

KENT KULTURUNDE SOSYAL LESLERLE ESLESMEKMI SENI UZEN
GLOBAL LES LERLE OYNAMAK HER LES KARGA SISTEMDE BIR DUZEN



Sizofren bi karadul mu bu konusan Mt?.Sesi kesilen her kole gibihaddini bilmeli mi ve acigadegil kiyiya paralel yuzmeyi bilmelimi?dualar etmelimi?Metafizik mantigi yenmelimi?metafor her cumleyi isgal etmelimi?Yasadigimiz yuzyil gerceklerin en kolaycayalanlanacagi zaman biriminde donmelimi insanoglu bonbon sevmelimi kendini yoksa nefret etmelimi?realistlik katili oldu her umudun
Yalan gunesleri klasik gurubun
Durdurunda dunyayi bir dusunelim,iki isi bir arada yapamayan suurun..Ben ne dersem hakliyim.duzeni parayla satin alirim satarim anasini dunyanin herkesi iceri attiririm cunku sen babami tanimiyorsun ki yapacaklarimin farkinda olasin lan lavuk
Guclu hakli hakli gucsuz bir duzen icinde dolasmak mi seni uzen soyle!!adaleti gore gore topraga boyle..                           
                                   13 .04.2005 Amsterdam

silahsız_kuvvet

MT ft. Ufuk – Her gün bende


NAKARAT

Her gün bende dert işkence
Her gün sözde bin dikende
Sen dur bir yaş hep gözümde aktı durmadı en derin içimde


Canımı sıktı hep masal rüya içinde dolaştım
Durdum yıldızların gölgesinde para egemenliklerinin,şöhretin,şanın neyin getirisiydi bu yetenek avcısı
Magazin kavgası,reklam kaygısı,prime-time ‘da en iyi şov yapan moneyleri g*türdü bende yok para
Cep delik cepken delik,mutluyum,ünlü değilim üstelik
Metelik kurşunlanmakta her gün isabete kilitlendim
Ben değildim popstara katılan birinci olan güya
Rüyalarım gerçek olucak
Bol para,araba,cici hatun,ütopyalarda kalacaktım
Her günü felekten çalıp,arabamın arkasına lüks hayat yazdırıp,gazinolarda ceketler yakacaktım
Tabaklar kırıp,fondipler yapıcaktım oouuvvv


NAKARAT

Her gün bende dert işkence
Her gün sözde bin dikende
Sen dur bir yaş hep gözümde aktı durmadı en derin içimde


Her gün bende zevk eğlence
Her gün sende bin sevgiyle açtı
İnsanlığın problemlerine alıştırıldı her insan
Magazin haberler genel haberler farkı sadece yayın sırasıydı
Bu ülke yaşamak için çok güzel
Eğitim televizyondaydı,canavar uyanmalıydı
En azından bir gözü açık uyumalıydı içimizde
İçinizde para sorunu olmayanlar şu tarafa geçsin
Bu taraf yirmi,birirli ve kim on yüz bin milyon dolar ister şovu izlesin
Kontrolsüz hayaller
Sanal alemde chatlensin,pc’ye kilitlensin
Umrumda değil
Benim sorunum benle ilgili
Çağdaşlaşma içinde itildiğim yalnızlıktan ben mi sorumluyum ki?
Ben sorunluyum


NAKARAT

Her gün bende dert işkence
Her gün sözde bin dikende
Sen dur bir yaş hep gözümde aktı durmadı en derin içimde



Güçlü – haklı , haklı – güçsüz bir düzen
Bende olsaydı para ah ulen neler yapardım mentalitesine
Yenik,düşük ve ezik karakterler
İnek Şaban esprilerini hayata geçirenler
Temayı kaybedip paraya değişenler
Kısa yoldan zengin olacağını zannederler
Zannederler ki dünya’da onlardan başka akıllı kalmadı
Gerçi onlar zengin olmazdı aptallar olmasa dünya dolmazdı
Belki de yaşanmazdı herkesin parası olsaydı
Hayal ettiği her şeyi alsaydı,baysaydı,lüksü kassaydı
Parayı baş saydı dünya
İyisi,kötüsü,zengini,fakiri altı üstü 60 senelik belgesel
Herkesin tek bir yere gideceği
Dönmüyeceği tek bir sel yeahh


NAKARAT

Her gün bende dert işkence
Her gün sözde bin dikende
Sen dur bir yaş hep gözümde aktı durmadı en derin içimde

silahsız_kuvvet

MT – Tek yürektim

(skit)

Bu dünya bana ne verdi ki?
Acıdan,sızıdan,kederden,çileden?
Ne öğrenilir ki bana bu dünya’dan?
Bu dünya’dan ben ne bekleyebilirim ki?


NAKARAT

Tek bir yürektim ayrı bedenlerde hep kendim gibi saklandım
Kendimden nefret ettim,ağladım günahlarımı gözlerinden


Ben yalnızlıklara senaryo yazan bir hayattım
25 koca sene sonunda uçurum kenarlarında maskemi taktım yüzüme
Yenilecek gücü kalmayanların tarafında savaştım
Hep beyazlanmış sallanmadı bayraklarım
Düştüm,kalktım
Yaşadığımı sandığım bir yürekte bu canavarın ellerinde iyice uykuya daldım
Aldandım kendi kendime,kendi içimde kendimi bulamadan yaşarım her günümde
The end yazan bir dramdım,solmuş bir gül kalbimde taş duvarlara alıştım
Tek kanadı protest bir karabatağın anlamsız masalıydım
Ağlamaya bile alıştığım zaman,zaman her derde ilaç olur diye feryadın sert kayalıklarımın enginlerinde
Rüyamda sen sus hiç konuşma diye ağlayan garibenin yazgısıydım


NAKARAT

Tek bir yürektim ayrı bedenlerde hep kendim gibi saklandım
Kendimden nefret ettim,ağladım günahlarımı gözlerinden


Bir duanın yankısıydım
Gözleri kan çanağı bir hatıranın şarkısıydım
Yapayalnız başına dünya’yı omuzlarında taşıyan çocukluğumu hatırladım
İçimi parçaladım zaman zaman
Ben mutlu anların intiharıydım rüyalarımda
Pranga takılmış mahkumdum
Gardiyanlarımla aynı savaşta farklı cephede savaştığım dostlarımın çığlıkları hala kulağımda
Bir kibritle yanan filoların mayın tarlalarında yüreğimi bıraktım
Bu hayat tiyatrosunda rolümü ezberlememe yardım et ya Rab
Canım inan bir mezar taşı soğukluğunda harap
Bu kalbi isterdim ki baştan yarat diye yalvaranların da canı acımış olsa
Oysa ben başı elleri arasında küçük bir çakıl taşı soğunda
Ufuğa bakıyorum geçen gemilerim hep yasta


NAKARAT

Tek bir yürektim ayrı bedenlerde hep kendim gibi saklandım
Kendimden nefret ettim,ağladım günahlarımı gözlerinden



Dokunsan renkleri bozulur çocukluğumun
Ağlasam gözleri dolar gururumun
Çıplak ayaklarla arnavut taşlarda annesini bekleyen akşamların güneşe veda etmesiyle uyurdum
Elleri pamuk bir kadın uyandırır sanırdım gündüz
Yine bir gün yeni bir umut olsa dünya mı değişirdi
Dünya bizi olduğumuz yerde sakinleştirip dönerdi atlı karınca misali
Annesi elini bırakmış bir çocuk sevinciyleyim atlı karıncada şimdi
Akşama kadar dönsem,elma şeker yesem,çarpışan arabalara binsem gülecek mi ki yüzüm
Yürüsem hiç durmamacasına geçicek mi ki hüzün
Bu yapraklarımı döktüğüm son güzüm,gözüm özüme döker yaşlarıyla şiirlere yazsam yetmez sözüm
Yıldızım parlar dağılmaz hüzün edasıyla


NAKARAT

Tek bir yürektim ayrı bedenlerde hep kendim gibi saklandım
Kendimden nefret ettim,ağladım günahlarımı gözlerinden

silahsız_kuvvet

MT – Susanı vuran mt


NAKARATI

Düzeni kurun
Susanı vurun
Sisteme karşı olan her durumun
Yudum yudum geçer kafasından başrol kahramanı oldu



Nedeni belirli belirsizliklerinden tut da düzeni düzen sebepsizliklerine cevap ver önce
Şopar coşar rap’i duyunca
Haksızlığı yaşar konuyu kapatınca başlar
Barış önceden imzalanmış silahları satılmış savaşlar
Seni pop paklar
Rap ticari havalara girse de içindekileri yaşar
Concon tavırlarla sarkar,klibinde karşı olduğu kültürle dans etse de
Yeraltına özendirdiğin rapçiler birbirinin önüne dikilirse
Bu düzen değişirse
Ya yeraltı komplekslerinden kurtulup birleşirse
Sanal mc’ler bilmem ne nokta netlerde birbirini disslemezse
Amerikan özentilerine en Türk bayrağını altın yapıp birine asıverirse
Fuat kilo eksiltirse,Sagopa neşelenirse,Ceza Barikatla birleşirse,Sirhot’ın Türkçesi düzelirse
Eminem ona mail gönderip özür dilerse
Değişir mi lan acaba bu düzen istenilse?


NAKARATI

Düzeni kurun
Susanı vurun
Sisteme karşı olan her durumun
Yudum yudum geçer kafasından başrol kahramanı oldu


Sanal savaşlarımla yavaşlarım
Düşmanımı tanır sonra taşlarım a canım
A benim rapçi şoparım önce bi tanışalım
Bak sonra kimlere sokup çıkarecez,kafalarını kopartacez,bir kenarlara atecez
Hep gerçeklere tapalım,yeraltı yatıp yeraltı kalkalım nereye kadar
İsmail YK’yla,Ümit Davala ile mi takılalım
Televolelere mi çıkalım
Sosyoteyi mi dağıtalım
Lan biz gerilla mıyız ki savaşalım
Barışalım oğlum kendimizle barışalım önce
Hakkımızı kendimiz için arıyalım
Sonra çevremize bakalım da öyle yaşıyalım
Bize verileni tartalım
Güçlüklere inanalım
Yaşadığımız dünyanın ben ta 30 günde 1 ay olduğuna inanacağıma
Gittim 365 gün rap yaptım da 1 senede albüm çıkardımların yalancısıyım Allah canımı alsın var ya
Ben bu rap’in 16 bar 1 nakarat olduğunu 7 sene sonra öğrenen mc’lerin taaa


NAKARATI

Düzeni kurun
Susanı vurun
Sisteme karşı olan her durumun
Yudum yudum geçer kafasından başrol kahramanı oldu



Bilirim sen bir special it
Kendinden başka kimseyi dinlemeyen raşhit duygularınla bir hurşit gulyabani
Gerçekleri anlamayana anlatacağın özgürlüğü içinde yoğunlaştıran bir mülhit misali
Sterilize etmek gerek seni
İçine düştüğün pop pisliği sahte popun musikisinden hicaz nehtinden aciz
Bu nacizane ne demek düşersin iplere
Pazara çıkar dişi yazıcak olana papazhanede haciz gelse de
Rap savaşları ortamı gerse de
MT kalemiyle dünyayı çizse de , bir yerini yırtsa de olmaz
Pop musikisi rap’i geçmez
Sende geç bebe internetlere reklam olsun diye mc dissleme
Adını altın harflerle yazsın ***lu sür nokta netlere

silahsız_kuvvet

MT ft. Köksal – Türk filmi


Her ayrılığımızın ardından Belgin Doruk gibi o nur yüzünü asar ve giderdin
Ben ise Ayhan Işık gibi yakışıklı yakışıklı seni hüzünlü gözlerimle uzun uzun süzerdim
Sen hep yakamdaki kırmızı karanfili titrek ellerinle severek siz derdin
Aklımı başımdan aldınız ve biliyor musunuz ruhumu kırlara delicesine saldınız
Evet bu bizim aşkımız
Şu yıldızı görüyor musun?O bizim yıldızımız ve bu bizim şarkımız,bizim aşkımız
Sonu hüzünle bitmeyen türk filminde yaşadıklarımızdı
Rüzgarların yelkenlerim açıklarına salardı
Kıyıdan bana cıvıl cıvıl bakan gözlerin vardı
Bu bir şarkı
Filmin seni hep en çok sevdiğim anlarında çalardı


NAKARAT

Sen benim her mevsiminde açan bir çiçektin
Ben seni ellerin olasın diye mi sevdim
Deli karısın sen deli karı
Deli karısın sen deli karı
Deli karısın sen deli karı
Yedin bitirdin beni deli karı


Siz bir şiir yazsam baharlarına
Gülüşünüz çiçekleri açardı
Biliyor musunuz?
Şu bindiğim metalik siyah nezkalade bile sizin yanınızda küçüldü yerin dibine girdi
Başkası olsa çoktan kollarıma atılırdı
Ama siz bir başkasınız küçük hanım
Durun bir dakika bana yıllar önce kaybettiğim babamı hatırlatıyorsunuz yoksa
Evet Bizans güzeli babanı ben öldürdüm
Kılıcımı çektiğim gibi
Aman tanrım ben ne yapmışım
Yoksa sen benim kardeşim misin Katerina
Hayır Katerina değil bundan sonra adım Fatma benim Fatma



NAKARAT

Sen benim her mevsiminde açan bir çiçektin
Ben seni ellerin olasın diye mi sevdim
Deli karısın sen deli karı
Deli karısın sen deli karı
Deli karısın sen deli karı
Yedin bitirdin beni deli karı


Patlayan arabalar,silahla araksiyon ve para yapıcak ne varsa bizim filmimize aykırıydı
Zengin bir babanın melek kalpli şımarık kızı
Sen fakir ama onurlu bir babanın aslan parçası
Ben yada servet sahibi bir ailenin parada gözü olmayan oğlu
Ben bir köyden amcasının yanına gelmiş iyi kalpli bir melek olan sen karakterlerinde
Ne fark ederdi ki birbirimizi sevdikten sonra
İki çıplak bir hamama yakışsın yada iki gönül bir yastıkta kocasın önemli mi
Sen beni sevdikten ben seni sevdikten sonra
Çok güzel konuşuyorsun Murat
İçimde hoyrat bir rüzgar esiyor
Bir bilsen ne kadar mesut olduğumu
Necla sus sizin mahalleye geldik galiba


NAKARAT

Sen benim her mevsiminde açan bir çiçektin
Ben seni ellerin olasın diye mi sevdim
Deli karısın sen deli karı
Deli karısın sen deli karı
Deli karısın sen deli karı
Yedin bitirdin beni deli karı

silahsız_kuvvet

MT – Canım annem


NAKARAT

Hak ettiğin yerdesin , mekanın cennetim
Sen benimsin , ben meleğin
Yalnızlığa derman gözlerimden akan yüreğimde inan ki seni


Bir de gönlüm ağlasın şimdi
Gözlerini yum , sus kulaklarını aç da dinle
Bir masaldı yaşadığım
Kendimi zambakların altında hayat cennetlerinde sandığım
Çiçeklerine sarıldığım baharlarda
Canım annemin gül kokan kucağında yaşadığım
Kahramanı küçük elleri maket gemiler yapan
Göz yaşlarında yüzdürüp
Şeker yanaklarından altın güneşlerini topladığım canım annem
Sen benim bitanem deyip gözlerimi öper
Geceleri seçerdin şiirlerimi dinlemek için
Yüreğinden meltemler geçerken yüzüme üflerdin nefesini
Sözlerini nameler süzerken gönlüme salardın neşeleri
Melek olup geldiğin günleri
Masallarını dinlediğim geceleri
Kucağına alışın beni
Boş sayfalara çizdiğin mutluluğun resmini
Bu hayatı bana cenneti,dişini,seni ne çok sevişimi
Beni bu dünyada anlayan tek kişi
Canım annem,bitanem
Sen gideli bu yürekten 6 koca sene geçti


NAKARAT

Hak ettiğin yerdesin , mekanın cennetim
Sen benimsin , ben meleğin
Yalnızlığa derman gözlerimden akan yüreğimde inan ki seni


5 yaşındaydı hayat ve incir ağaçlarının tepelerindeydim
Gözlerinde uçurtmalar uçurur,manilerini dinlerdim sabırsızca her gece
Koca bir canavar sanırdım kendimi deniz kenarlarında bana kıyıdan el sallayan elma şekeri yanaklarını görünce
Koş derdim , hiç durma , gönlüne sarıl
Uç derdim hiç bakma
Semaya katıl ve asıl anlımdan öpüp beni rüyalara teslim ederken
Nasıl da bilirdin uyumadığımı
Uyuyor gibi yapıp seni aldattığımı
Nasıl geçti bak kaç sene ilk baharlarında ömrün
Ekmek arası peynirle beni okula ilk getirişindi hayat dediğim
8 yaşında olmuştu canavar ve bu hayat dramasında rolümü ezberleyemeden sahne aldığım yalnızlıktı okul ve çocuklukta


NAKARAT

Hak ettiğin yerdesin , mekanın cennetim
Sen benimsin , ben meleğin
Yalnızlığa derman gözlerimden akan yüreğimde inan ki seni


Aksın şimdi bırak gözlerim mısralarıma ve puslu her hatırada gülsem değmezdi ağlamaya
Okşayın a saçlarımı
Beni böyle bu dünyada savaşın tam ortasında bırakıp giderken
Biliyordum anne bir gün geleceğini
Sana dokunamasamda , senin melek olup alnımdan öpeceğini
Düşerken uçurumlarına girdapların beni elimden tutup çekeceğini
Dizine yatırıp yanaklarımı seveceğini
Kahramanları sen olan masallarımı bana anlatıp güleceğini
Meltem olup eseceğine
Ve beni hep seveceğini
Ve beni hep seveceğini
Ve seni hep seveceğime
Kalbimde eseceğini
Nefesini her sonbahar içime çekip
Seni canımdan çok seveceğimi