• Raptor & Orontez Underground Rap | Antakya (Forum) forumuna hoşgeldiniz.
 

Haberler:

Raptor ve Musical Otopsi'den Tırmanmaya Devam adlı şarkı siteye eklenmiştir.

Ana Menü

Bir Pesimistin Gözyaşları

Başlatan cHeCkMaTe^, 28 Temmuz, 2006, 06:26:53 ÖÖ

« önceki - sonraki »

cHeCkMaTe^

Sagopa Kajmer - Kalp Atıslarım 78 BPM


SAGOPA VERSE
Hiphop evvel olsa rap sonumdur, okşa evreni, sözünle yokla çevreni kağıtta saklı Sagonun gizli gözleri, “Dur orda!..” Kalp atışlarım yolumda rehber, anca vardı zorba rapler “Sagopa Kajmer”. Mührü bastım, sen aylak oldun sıktım ve çaylak ateşe yaktım, tılsım tıkadım içine, rapimin inine kazıdım adımı Sagopa K, yolumda rehber oldu (yo:yunus özyavuz)
Kalp atışlarım 7-8 B ve P ve M, teklemezse son sözüm, kekeleme görüntüler görecek çift gözün, lekeleme sezinler bendeniz, seke seke yürür dilerse hiphop ormanında, yeke yeke rapinle savaşacaksın, oğlu rapin önünde keke kelimeler savuracaksın sakarca.


KOLERA VERSE
Cümle arasındaki anekdotlardı dikkatimizi çekenler derinleştik konularımızla çarptırılmış masallarda bizimkisi, bozuk oyuncaklarla bitirdik biz evciliği ken geymiş diyorlar barbinin akıbeti meçhullerde bir fincan kahve var mı? derken başlayan hikaye kahveden öte kocasındaydı gözü hoşbeş sohbetlerde beş çayları içmenin zararları sizi ayda ararken geçen zamanda kendini unutmanın dayanılır hafifliği mi bu? Nöbetçi eczanelerde beklettik ruhumuzu üstünde tehlike anında kırın işareti kafamızın dikinde kurban bayramı arifesinde ölü koyunlar ardında bildiğimiz kurallar aslında, şimdi de şemada gösterelim aman vermez suskunluğu hilesiz hurdasız hayatım karanlıkta üşümek ne ki? Varsın dökülsün kanatlarım, öyle bir rol almış ki kolera, okudum okudum anlamadım seyrederken hayatı, en önden kendime sahne bulup oynadım, kendi kendime konuştum hem kızdım hem güldüm halime, çita noktasından denize girip dinlendim aslan yelesinde.
duvarlar renkli olsa da karanlıkta ne görebilirsin ki?
Bir köre rengi nasıl anlatabilirsin ki?
Mikrop renkli olsa ışık versen görebilir misin ki?
Mikrobu nasıl kırarsın, onu hangi kimyayla yenebilirsin ki?
Asidin üstüne baz dökmüştüm maksat PH olsun diye


Sagopa Kajmer - Kalbim Krizin Bekcisi Olmus


VERSE 1
Batımda gün yine sokaklar ıssız, şarapkolikler ve para peşinde eli bıçaklılar, sabah yumruk konuşur, gecelerimde silahın notaları, derinde bir sela sabahları, gazetelerde ölümün ibret etkisi, mafya evreninde yaratılan kahraman adamlar, haraçla kazanılan günahlar, evimin önüne dizilen onca sarhoşun nağrası ve polisin etkisizce boş fiilleri, güvenliğim mi yoksa bedenim mi idam anlarında terlemekteki? Kinime yemdi şiddetin meyvesi, bizde bunca yıkıma katıla katıla sırıtır olduk, eylemim rapimle fiile dönüşecektir bilesiniz. Dağdan inme ayıların temelli cahiliyetine vizeyle karşılık verildi, kondular getirdi betonu, başbakan bir metro yerine doğamı geriye ver!... kültürüm p** oldu, özür dilekçe ver!...Ben yarındım ancak aldınız elimden bugünümü. Kimliğimden utanır oldum, Türkiye burası değil, hep sefil bakışlar onumun dokuzu psiko bunalım 24 saatte 3’lü çevirir sen-ölüm-kalım!...


Nakarat:
Dünya keranesinde bakire değilsin, tecavüz edenler var
Gözlerim de sağnak yağışta, kalbim krizin bekçisi olmuş
Yak da ver sigarama derdimi anlatayım, duman olsun bu rapim
Ben çaresiz avare gezerken,gözyaşlarım yaşlanır oldu.


VERSE 2
Bakışlarımda kara ifade,istifade edilemeyen o masumiyetim, yüzünde meymenet göremediğiniz liriklerimle bir bütün ben, tüter tütün yazar çizer stilo. Sadakatim gömüldü dilime. Sus!...Dedirtmedim. Kus!... Günahların sevabı bulunamaz Yunus. Prangalarda raks ederken ağlamaklı bakışın öncüsü, kısır döngüsünde tanıdık her bir muhterem cılız bitki örtüsünde,tanıdık her bir muhterem cılız bitki örtüsünde. Civarda depremin korkusu ve bilgilerini yokla, fazla soru da sorma zaten halim kalmadı, hasta adamı yatağa yatırın artık, bin asırlık bekçi ülkemin damarlarında kan bırakmadı, bazı bazı bazılarımız, tepeden izlerken kakılmışları, çalınmış hırsları, sessiz yalvarışlarını duy gözlerimin, bak hadi!...


Sagopa Kajmer - Iskeletler Diyarında Bir Et Parcası


VERSE 1
Yarını olmayan dünlere yazılmış her şiir ve şair olmuş her fikir ki kaleme düşmüş her sözü. Hep karanlık anlatıldı şarkılarda günyüzü. Yalpalayan ömürler aşikar hüzün görüntüsü. Yalnızlıkla sevişir oldun, karanlık hep zifir ve gökyüzünde güneşin doğum sancılarını bekledin. Doğmamış çocuktu doğacak, her ışık hazin sihir ki; hediye olacak her yarın manevi hazinedir, vasiyetimdir, cümlelerimin her kelimesi sahi asi, Sagopa yorgun tek tabanca 26 arifesi. Kimler önüne geçebilir zamanın akışının, cümlelerimin noktalarına kaç zamanda ulaşırım. Yaşarım iskeletler diyarında bir et parçasıyım. Varımı yoktan aldım. Daldım çoktan derin uykuma vardım, beklemekle geçti yıllarım ve kar beyazdı saçlarım, karamsar yazdı rhyme’larım ve tarumardı sabrım,harbi yaşadım benliğimle çok savaştım yazdım olmadı ve kaçtım, rap uzattı elini çekti kulağımı. “yaz” dedi! Emir bir farzdır. Farzın adresinde sen ikamet halinde, bu Tanrı’dan bir arzdır. Öylesine güç oldu, böylesine bir gidişi resmetmek, kalemi makina yaptım, her çizikte kareler aldım, sundum önüne Yaradanın ve bekledim cevabını, hep cevapsız kaldı çağrım, bağırdım!...

Nakarat
Raks edemedim yine yenildim, aksimi göremedim kör oldum
Haksızın vuramadım şakağına, baksın kör gözlerime...


VERSE 2
Çuvala konulan her ölüydü günüme zehri zerkeden ve yuvası yıkılan her virandı parasal harbe itilen, zoraki savaşa alınanlardı okulu terkedenler ve eli bıçaklı her bebeydi kabusumda raks edenler, buna da çok şükür demekle geçti onca garibe sene ve lehine gidişi rehine tuttuk fethine kalktık, olmamış diyarların adını koyduk,otura kaldık, kıçımız üstü isyan ettik
Kadere sıvadık (yo!...)horoskoplarınla yarına bir bakış mı bugünün, aksilikle geleni dışlamak mı sömürün, hepiniz gömülün, fallar oynasın bu oyunu,sallar sallasın sonunu, bir duada gizli ödülün, bir nazarda saklı hüznün, temelli var oluş hayali, boşunadır vaatleri, sisteminde virüsü saklar her beyin ve an çatar atak yapar ve bin çuval ceset kapar, tenhalar yüz görümlük, yurt olur zaman donar.


Sagopa Kajmer - Gecmisi Golgeye Teslim Ettim


VERSE 1
Yapılan her savaşta bir çıkar ve de imzalanan her barışta bir zarar var biz, varımızı ortaya koysak yoğumuzla utanırız. Elimizdekini cebimize tıksak, “tırsak kısrak savaşa havlu attı” der ve sırıtırlar. Dalga bu devrin baş motivesi. Ne kadar güler ise düşman o kadar ağlatır seni, kendini geçmişteki geri adımlarından kurtar, ışık ileride parlar ve yamyamlar var burası dar. Her an önünde yar, Tanrılar sözlüğünde buna sınama denir, sınavın elbet sonu gelir, notuna göre bedelini öderiz bu geçmişin bu kesin. Zaten inancımız olmasa var olmanın anlamı anlamsızlıktan başka bir anlama gelir miydi? Ve bu zamanlama, kaderimizin yanlışı ya da doğrusu, olgusu yoktur, kukla duygusu, askıya alınan o insan bulgusu, tekrar edilen o geçmiş döngüsü, karasis örtüsü; gölgelerin emaneti sen misin? Karanlıklar çöktüğünde gömülesi bedelin ve eskide kalan soğuk iklimlerin. Dostuna attığın tekmenin ya da hiçe saydığın ilahi adaletin bir sonucu olmalı bu da kesin, sen teksin takibinde geçmişin!...


Nakarat
Geçmişi gölgeye teslim ettim ve şimdi gölgeler takibimde,ardımda bir yığın manzara.
Sorgusu başladı yarının ufukta gün batmakta, her gelişin bir gidişi meçhuşle farz arz ederim sorgumu kesin. Gün dönümünde sıradaki gelsin gölgemi karanlığa teslim edin.


VERSE 2
Anlam veremediğim bir yığın manzara peşimize takılmış ve cereyan eden çıkar savaşları kalbimizi yerinden çıkarmış ya barış?... Minik ellerinizle yakaladığınız o büyük kelebekleri öldürebilirsiniz. Herşey cüsse değil yeterki küstürmeyin çocuğu, öldürmeyin kendinizi, yok oluşu simgeler umut katliamı, yarın bir kapıdır ve sen uykudan o kapıdan geçmek için uyanırsın. İnsanların icadı kukla medeniyetinde herkesin bağlı olduğu bir ipi var, ipi tutan Tanrılar akıbetini sorgular, bulgular yargılar bir oyun gibidir adı yaşamaktır, ölümse oyunun sonudur. Her nedense oyunun sonu yok gibidir, bir gider biri gelir. Ve birini eler, siler kendini oyunun listesinden, simgelerde saklanır gidişinin nedeni ve her geçmiş gölgelere emanet edilir, gelecek sansüre maruz kalmış,belirsizdir. Bu nedenle seni takibe alan gölgelerdir. Sen yürüdükçe seni sorgular ve bir gün güneş batar. Geçmişi gölgeye teslim ettim ve şimdi gölgeler takibimde,ardımda bir yığın manzara, sorgusu başladı.


Sagopa Kajmer - Didaktik Kitaplar


VERSE 1
Birikimlerimiz kısıtlı, arzularımızın ışığı,egoizme yansıdı, ya da kısıtladık insancıl yanımızı, tokatladık karanlığa mum yakanları. Barış hududuna mermi atanların akıbetini yazan hocalarım oldu savaş yanlısı. Literatürün gerereği yapıldı. Atamın ellerini aradım. Kürsülerde yetişen mengenelere her yılım on elimi kaptırmaktan yıldım, yılım bana zehir oldu yine, halkım alkış tuttu ve ben elimi kırdım. Geçemediğimiz köprüler ardımızdan ağladı, tıpkı yere düşen ekmek kırıntıları gibi, zan altında masum yedi kelepçeleri ve sırıttı birileri, makam arabalarna yol ver geçsin, emri vaki olmuş her yolcu, açılan çenelere çekici ver çaksın,yazılı kuralların kuramları aştı. Parmakları kırılan bu yazar yılmadı, kaç yazar alim olsan, amacını yamacında doğarak yok oldu Sezar, dedelerin toprak oldu bak orda mezar!... Yalanla savunan dürüstle tanıştı, tekmeyle kovulan kiniyle yarıştı, paradan uzak olan silahla tanıştı, hayatla darılan ölümle barıştı.


KORO
Hainlik diz boyuna, laik durum acı kadere bağlanmış iş bitik
Taktiklerimizin nefesi kesilmiş, didaktik kitaplar sobada odun
Ve yurdun taşı toprağı çakıla karışmış, hocalarım eylem yürüyüşünde
Bilginlerim afaroz edildi didaktik kitaplar sobada odun.


VERSE 2
Bir okumuşum tam onbeş sene sürece, ve okulumu kırmışım kırılmışım dünümde. Şimdilerde ezbere büyüdüğümü anladım tek düze. Bilgilerimi çöpe attığım defterlerimde bıraktım ve soru kağıtları artık yok önümde, tıpkı sorulan sorulara cevap olamadığı gibi. Verilen cevaplara kayıtsız kalanım, ben talanım, ortadayım çevremde bu koca şehir, elimde dumandan ibaret bir zehir, kibirle yıkanan insancıklar ortasında binlerce çocukluğum, çantalarına koymak için bekliyor geleceğini. Ben işte oydum şimdi buyum. Önümüze bakıp da yönümüzü bulamadık, gözümüzü açıp da yolumuza varamadık, sözümüzü tutup da ileriye adım atamadık, adımızı karaladık ama temize çıkaramadık, Atamıza rüsvayız, şimdi ben soruyorum sayın hocam pişman mısınız? Gelecek sizin eserinizdir, ezbere nesiller yoldalar, kırmızıda geçtiler, yeşili beklemeden meydanı boş bulan her hergele, mengene oldu ülkemi yedi afiyetle beni de. Siz diplomasına imzalarınızı attınız, şimdi yine soruyorum sayın hocam pişman mısınız? İmzalarınız ateşe verdi kibritin torpilini ve yandı okul önlükleri, üniformalarda saklanan büyük teröristleri yarattınız, kararttınız, 25 senedir beklediğim aydınlık geleceğimi, biraz abarttınız!...
aNTaKya uNDeRGrouND

cHeCkMaTe^

Sagopa Kajmer - Degisebilir Heran Adres


DJ FUNKY C VERSE
Yo! It’s time to play the fair game!
Not the fuckin take the shit away from my man game!
It’s time to give it up for what you earn game,
What you get game, give your game your own name,
It doesn’t have to be the same!
Patience, effort, hard work anad dedication,
Yoy give it your all can’t get no recognition!
When will someone realize and analize?
İnstead of all the people always tryin to dramatize.
The situation at hand, every day people livin it alive.
A man his wife his child only tryin to survive,
İna world of pollution, inflation, radiation, population,
The currupt politician.........Check out the situation!
Everyman on his own, yo!yo! so go for what ya know
Yo! What the **ck you lookin for?
If ya aint found it yet, then dont look no more!
Just walk out the door, dont come round here no more!

SAGOPA VERSE
Kumar değil kader, firar ederse derbeder, çekip vurur melekler, öyle ter boşandı ki yüzüm yanar yeter, yerle bir kader, serzenişte güller, artık sevgi yok mu?der çaresizce kalpler. Saki boş kadehler haydi doldur! Esefle kınamadır rapim, fasih, dekolte konuşurum, yolumdur önüme konulan;yürürüm,görürüm, söverim, severim. Dört mezürde anlatır beni karamsar liriklerim (rap-rap) Ben raperken orada donabilir iliklerin, ölebilir ümitlerin ve belki kinle bakabilirsin adıma küfredip beni de defnedebilirsin, orada gerçeğin görüntüsüyle yüzleşemeyecek kadar cebin de olabilirsin, neyse ne, tek bir mikrofon gerekir(tek) ben söylerim ve sen dinlersin. Hicviye nazırı Sago, evi tımarlı hastenede şifayı dağıtır ve mis kokulu yalanların duş vakti geldi ama evde sular kesik. Zora düşmüş hayallerimin kırıldı bacakları, sancıları gözlerim kapattı, yastığım ıslanırken ıslığım çağırdı revanımı. Hazan umursamadı yaprakları katletti alayını. Çöpçü oldu rüzgarım esti geçti göremedin. 2003 adet boşa harcanmış senenin 25’lik delikanlısı ben, nacizhane kalem susatan adamın adıdır, Sagopa’dır, bu ressam anlatır resimleriyle tek çizikte dünya yaratır,anla!...

(Nakarat)
Değişebilir heran adres, kovala bu rüzgarı,ses bedeninde, yes iyi bildin
Sago herkesi temsil rapinde sen kafes ve gafil.


Sagopa Kajmer - Bagdat


VERSE 1
Mermi icad oldu mertim bozuldu ve merhumlar evin duvarında meçhul gazi. Mayın şehit taburu, mayısta kan yağmuru, düşman uyku mahmuru, dünya kin maduru, solumda katliam, nerede sağ duyu? Mevzileri nöbet alan fevziler feyz alamadan fethettiler ahireti, mektupları kayıp, cinayet ayıp ve kültürler bombalandı, kimse sallamadı, Bağdat ateş aldığında kalbim durgun yedi,güneş doğudan battı. Mumlarınızı yakın, yorgun düştü uçaklar, tebessüm etti tüm sanıklar, tankları tanımlar tanıklar, yanıklarla dolu topraklar karamparça bulutlar ve savaş! Yavaş ölüm kaderinin hız kaynağı, telaş pazarı, can kumarı, çıkar savaşları, B52’ler yarıda kesti pişen aşları ve dünya kan deryası, geleceğin bedeli pahalı, duygular yamalı, suçu gelin etseler de kimse güvey girmeyecek, bilirim bu tarih değişecek ve tekerrüre dayalı imha tarihçesi, kurak sevgi bahçesi suya hasret.

Nakarat
Topalla gezen aksamak öğrenir, abanın kadri yağmurda bilinir ve hatıra silinir
Ana gibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz ama Bağdat bombalanır (boomBoom!)

VERSE 2
Kazanılan her madalyon, mayın tarlasındaki piyon askeri reyona bir şampiyon sıfatıyla koydu bir galon kurşun, hüşu derbeder. Turşu geçmişler ve savaşta gazi bebekler, tekler kalbimin atışı ve ekler günbatımından şafağa doğru süregelen kanlı iklimler. Psikolojisi kaybolan bitkisel yaşamlar, ideolojisi kuyularda saklı taşbakan kanayan yaraların ortadoğusundan güneş battı ve bu şarkının üç leşi olmalı bir”leşmiş” o milletler sorgulamalı, birleşmiş amerika yılanları, çıngıraklı amacında yalanları ve kitle imha dolarları 24 beat’te tenha hiphopları, kinimin raple yansıyan oluşumları, kanunları kelepçelemeli ve elemeli eli zaferi simge edeni ve eylemini barışa saklayan her bireyi


Sagopa Kajmer - 56 Denklemli Intro


Yalan= Günah
Kader= Yazı
Umut= Yarın
Yakın= Ölüm
Uzak= Tanrı
Silah= Cahil
Bıçak= Yalan
Yalan = Acı
Bacı= Namus
Deprem= Kabus
Mahrem= Kadın
Adem= Nefes
Nefes= Zulüm
Kafes= Herkes
Töre= Köle
Tecavvüz= Cinayet
İhanet= Cinayet
Cinayet= İdam
Rakam= Ölü
Yaşam= İnsan Dölü
Silgi= Azrail
İsrafil= Haber
Nankör= Bilgi
Kayıp= Zaman
Aşk= Metanet
Huzur= Cesaret
Delalet= Savaş
Hiphop= Sagopa


Sagopa Kajmer - 24


Yaşlanan birgün bugün. Bavulu topluyor ve son vedası tıpkı dün gibi köşeye çekilip ağlıyor, bense yarına penceremden bakma gafletindeyim. Gözlerim dolu ve ellerim tutuklu yüzüme. Dudaklarım kilitli, hoşçakal bugün!.. Sen de yolcusun dünlerimde sorgusun ve 24lük yorgunsun git de dinlen gidenlere yarınım kapıda bekliyor ve son veda zamanı. Saçlarımda saklı kar beyaz ve gözlerimde hep telaş. Panik, silik resimler ortasında bir küçük çocuktum, hep konuktu başka gün ve çok soğuktu her geçen dün. Tıpkı sen gibiydi, giden o eski dünler, geçmişin karanlığında anılarımdı onlar, bense bulamaz oldum onları, hep selam gönderdim geride kalana, kanıtım yoktu yarına, yolcularımla ağladım, hiç misafir olmamıştı kimse bunu ben anladım. Sonbaharda katil oldu rüzgarlar oldu tüm yapraklar, yağmur aldı gözyaşı, ve rüzgar oldu ruhlar estiler yavaşça. Sen misali ağlamıştı her dünüm usulca.

Dudaklarım kilitli, hoşçakal bugün, sen de yolcusun, dünlerimde sorgusun ve 24lük yorgunsun, git de dinlen gidenlerle yarınım kapıda bekliyor ve son veda zamanı.

Aynalarda buğulu yüzümü göremez oldum, ve iyimserlik mateminde sarı gül tuttum. Hayallerim yok oldu, koyduğum yerde yoktu hiçbiri tek yabancı bendim evde ver bir yalancı mumdu doğan güneş. Solan gülümdü, talan sonuydu, kalan resimdi, bir vesikalık gülen çocuktum, yüzüme bakarak ağladım, yüzleşirken kendimle, hıçkırıklarımla savaşır oldum, ertelendim yarına. Reddedildim, gideni yolcu etti gözlerim ve gelene merhaba dedi bu kimsesiz dilim, ortalarda gezinen oldu dilenci ellerim, bu son demiydi, sonbaharın, son yaprağında, son gülümsemekki nefesi son çekişti içime sonbahardı. Güz ağırdı gün üzeri bir tebessüm etti yüz, saklı kaldı her düşende kırılan onca göçebe his, biz dünden olma yarına varma garibeyiz.


Sagopa Kajmer - Analiz


VERSE 1
Kralın elleri nasır ve yelleri soğuk günün ve belleri kırık dünün ve gözleri donuk çocuk ve selleri yıkar evim, duvarlarım buruk içim ve pilleri bitik kalplerin yönleri kayıp ara. Yıllatılmış senelerin nöbetçileri değil miyiz? Gardiyan da bendim, hakimin de kendisi ve hapse teslim edilen huzurun gırtlağını ben kestim, katil oldum şirretinden müebbetim hürriyete!...Bu kül tablası kaçıncı kez yattı sigara altına?, söyle her nefeste kaç adım yanaştım tahtıma? Neferin nefesi manevi ve her maneviyatta cesareti sakladın ve cebine tıktın. Bıkıktın, halden anlamazlar ordusuyla aynı yere tıkıktın ah!... Sancılarına karşı sen yıkıktın, hep bakıktın akibetine dürbünle, sürgüne kakıktın, analiz her bedende ayrı ruhtu,sen kayıptın!... Evvelindir mahremin ve örtü örttüm üstüne ve Tanrı, sanrı çekti gözüne bir kalemde gelecek ekti. Körpe kalbim zorba düştü, torba doldu bin yalanla kin üşüştü, din bozuldu, hin doluydu tin hududu bin bıçakla harp yaşandı, sin gömüldü in içine, yaramı tuzla sıvadı her melek ve bin (sagopa)çile, gözümün içine iğneler batırdı bu felek. Analiz ettim her günahta bir kelek, not aldım (red) not edildi, özrü diledim reddedildi, yaşadım yanıldım resmedildi, günahın payını buldum.

KORO
Analiz ettim kimler arkasında kinler ve inlerin karanlığında güneşi kim bekler ve geride kalan o dünler kime gülümser? Kime iyimser? Kime kötümser? Yarının bugünden çıkarı ne?
Ve analiz ettim her duada gerçeğin bir payını buldum, kudretinde puslu kişilik ayarları ve düşene tekme atan o insan kayıpları, çıkara dayalı, pahalı zamanın harcanışı. Bugünün yarından çıkarı ne?

Anlamaktı zor olan ki kolaya kaçmak alınmaktı herşeye. Ben aslı buldum, yaslı kalbin paslı kör durumda ilacı oldum. Hep kiracı kaldım verilen her değerde hancı durdum, yıkılan her güvende yolcu düştüm, üşüdüm yalnızlarda, yıldırımla karaya düştüm,sancı buldum, yankılandı bin acımda her sesim ve analiz ettim. Kimsesizdi ruhum ki; kimsesizdi, kimsesizler hilesizdi tüm görüntüler ve her seferde gerçeğin bir payını buldum. Yorgun oldum, sorgum bitti, durdum baktım yağma etti Tanrı tüm ganimetleri, riya rüyalar anlatıldı gereği yoktu. Martavalla avunan oldu insanoğlu, çukura gömdü arzularını, tüm günahlarıyla onure etti. Ayak yürür,atar yürek, zaman çatar gömer kürek ve her bilek düşer yere. Okka yüzlüm yara bere, korku bir tüfek ufak tefek, felekse avcı gözü pek, analiz ettim,sen tek,hep yek!...


Sagopa Kajmer - Ugurla Bahtiyarları


VERSE 1
Kaldırımlar ezdik, yıllar aldı başını vurdu duvara, rüşvetiydi kaderin ilk görüşte aşk!... Ve tasmalarda kalbin, yosmalarda şiirin, çok şirinki, sihirin etkisinde zikri, koşar adımla telaşa doğru körpe fikri, ruhsal arbedeyle randevuydu bu, su gibi akarak aldı yolunu, hırsız kaptı tüm kolu ve serüven oldu iki hayat, birisi hırsız rolüne bürünür oldu diğeri hep bakan bir kör, birisi acıyı çekti, öteki acıyı servis etti. Şarkılar yazıldı ikisi üzerine ve birisi bitti diğeri çaldı, şarkılar kesilmedi çok elveda demişti birisi, diğeri yaşama verdi istifa dilekçesi ki tanrı çekti reddi, seddi kurdu kalbine, kalbi sedyelerde taşıdı, harbi tek nefeste yaşadı, zor bir deneyim oldu, kördü yoktu güneşi, zordu, çoktu çilesi (yo!)


Nakarat
Ben zebani tarlasında yabani meleğim, yabancı hancı, sancı evreninde zancı, tutuklu avcı, kolları kelepçeler diyarı, riyalı mutluluklar yadigarı, uğurla bahtiyarları!...
Saç telimde öldü, doğdu, sularda boğdu kendini, güneş yakarken kendini, bir kalemde yazdım tüm şiirleri, nefesi bitti sigaramın, yaşama soktum yenisini,çektim içime!...


VERSE 2
Hangimiz varız(yo!), hangimiz yokuz? Kavalyem olsa öpebilir miyim ölümü? Yıldönümü pembe dünya gezegeninde kışların siftahı, yüzbin akçe meyve verse getiremezki aşkımı, ben yolumda molama hep bir sigara nefesi alarak adımı attım, zilimi çal da uyanayım!... Dün de okulu astım. Duvara çiviler çaktım. Baktım ellerimde hep resimle dolanır olmuşum, hayra yordum. Zorunluyum ki buradayım, kuşatmasında kaldım, hapsim ömre, aldım payıma düşeni, rayına koydum hayatımın tek vagonlu trenini, gitme gelme aleminde tek ve son seferdeyim. Boş mu kalbin? Doldur o zaman ansızın durabilir, defedebilir, hatır konuşmasıyla dile getir. Her satırda çıkarı virgül etme kompozisyona, bin zebani tarlasında tek ve son seferdesin...


Sagopa Kajmer - Ufle Gunesin Sonsun


VERSE 1
Ben girdaplara kapılan o gemideki yolcuyum. Kustum her dalganın tokadına suçtum!... Pusuyu kurdu dostun, fırtına kopsun, donan dudaklara bir dem rom dolsun, beni buldun. Azrail yap görevin fiil olsun. Tek kurşun bitirebilse gari bu hayatı bari bin kurşun atın da gönlüm doysun ahali. Sagopa iskelet diyarında etten bekçi, çekice sapladım kasedimi, çöpe bugün attım kalbimi alınabilitesine göre değişir kırılanın aynı hangimizinki marijuana marşı? Sago yaşlı!...

(Nakarat)
Üfle güneşi sönsün!...Kalbim karakışın ayazına dönsün
Azrailim öpsün!... Tek dönümsün ömrüm.

VERSE 2
Buhran dolu bitirim esen o karayel rüzgarına kolumu salladım, hareketi çaktım, karakedi gördüm yaktım mumu ve de baktım. Tahlile giden her bakışıma reçete yazsa da, doktorumun kompleksleri nedeni derim çatarım gözleri, sobeledim herkesi, şimdi görelim kimin en kalın ensesi, Sago rapin en kalın ansiklopedisi, geçmeden yedisi taşlanır musallahın incisi, zencisi makbul görülesi her rapi beyaza boyarım, meleze çalarım yüzleri, aldım yaşamı yanıma kutu kolacasına üç dikişte dibe vurdum, depozitosunu Tanrıma ödüyorum.


Sagopa Kajmer - Etki Tepki


SAGOPA VERSE
Sabır taşım kırıldı istilası başlamıştı, pesimist her umudun canını alana, yalana bürünen geride kalana, canıma taklatan ki kanıma yanaşan yılana, Sagopa yüz bela tadında komutan ve karavebada,tek safhada yoluna düz gider bu pesimist hardrhymer, baskılarda ezilen her yürek duruldu, durduruldu, askılarda boyunu ölçtüler, hesapta ibret ettiler ve yaşlılar yarattı paslı mutluluklar komada (da!)

MISTA BROWN VERSE
Nobody cares about your problems!
Its just the $$$ that count!
In this life, give it or take it
Adventures dont exist!
Your grandpa broke his bones killing it
Every day and night
Seeking the skills and dont get the bliss
Cant you see you dont deserve the kiss?
What you thought was true
Is just another reason to take the kicks
Pissed off at the pessimism,close your eyes
AND SCREAM!
Cuz it aint going away, serve your peers and
Earn that little trust
The beat will come and haunt you in the dust
They’re coming to get you through the rust
Mommy can the lights stay on please?
Wait, the memories are killing the beats
Feel the hisses of the snake
Under your matrass ready to bite your soul
Mista Sagopa K and Mista B can’t fight no more!

Nakarat:
Konuşmakla varılır hedefe, gayret!...Etki-tepki,iteler yetki .
Ve reddi terket yetti. Artık artı konulur ve yaşama, eksi silinir
Her gününde nötr olur ve darısı başına denilir.

VERSE 2
Komada tüm bakışlar,aşikar civarlar artık dar ve yüz dönümlük, yüz görümlük tüm mezarlar doldular. Duvarda çerçeveydi yaşanan anılar, bir tebessüm etse göz dolar, taşar sular ve ruhumu sel basar ve kalbimde bir küçük çocuk yaşar. Yastık altı masallarıyla uyuya kaldı her çocukluk, nöbete kaldı kör burukluk, sabaha rüştü tez karanlık, hazlar ormanında dev sazlar, notaya döktü düşünü, sayıkladın kesin!...
Ve annen ekini tuttu geçti yavrum elimi tut..şşşşşşhhhh mommy listen!....


Sagopa Kajmer - Bir Pessimistin Gözyasları


Aldanışlar orada kaldı, aldatıldın ahın vardı, aldatıldım ahım aldı, yalvarıldım vahım oldu, aldanışta masum oldun, yalvarışta yüzüm soldu. Dikene battı yalanın ağzı, yatsılarda mumlar öldü. Düşümü böldü sevgi çölünün ölüme çeken o kavuran nefesi, akşamında leşime baktım, peşime takılan adını kazıdım, ümidi çaldım, ahı yanıma vardı, vahımı şarkı yaptım, dinledikçe ağladım, gözyaşım!... İnsan umudu taşıdı, kimisi kırdı umudu, lakin kiminin sahip olduğu tek şey oydu, hepsi buydu. Yoksulluk korkusuyla ömrü servet peşinde harcayanda gördüm fakirliğin özünü, çevirdim yüzümü, dostumundu teklif, düşmanındı ısrar, acaba nereye kadar sürer bu tekrarlar. Yalanlara radar olsan neye yarar, zararın dönüşü kârın el mi sallar? Batan güneş yine doğar. Batan gemi yatan mezar, azar azar kazar mezar, kumar umar arar, yazar kader kime çıkarsa bahtı tahtı kapar, tanrı bunu hep yapar. Salla gitsin arzular gemiler zaten batık, yolla gitsin mektuplar adresin mi kayıp? Zorla güldü âmâlar ağlamak mı ayıp? Korla yandı umutlar geçen dünü sayıp, yor ki aklını hakkını sorgula düne bakıp?

Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz uzaklara? Kaç yalan yıkacak güvenleri? Kaç satır yazılacak kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla gözyaşı dökeceksin uğruna? Kaç yarın bekleyeceksin? Sonralara kaç damla gözyaşı?...

Tasanın etrafında gezgin olmuş insanlar kısacık molalarda tanıdılar mutluluk denen kelimeyi ve tanrı bâş etti, çile doğdu, hile koydu adını günahın. Sille vurdu, illeler inatçı yordu, sınava tabi tabiat ananın evlatları rabbi tanımadı, kimisi küfretti yaradana, zülmetti kendine, hükmetti paraya, çoğuna paralar sıktı kurşunu yaralar açtı durumu battı. Dünya malı uçan halı, kırılır dalı her ağacın, yıkılır her bina afette, gofret, bedelindir o dökülen tuzlu yaşlar, haşlar gözünü yıka yüzünü, hüzünü her Adem tanır, geçici bir dövmesin şeklini çizdi tanrı topraklara; vakti gelince kazma kürekle silineceksin. Dayanacağın bir duvarın yoksa ör hadi, kuvvete dayanamayan adalet aciz, adalete dayanamayan kuvvet zalimdir, hakkımı isterim, payıma düşen herşeyi alırım felsefesi, haksızlık oyunlarında hakkı yendi, rengi kaçtı yaşamın, derdi sardı, yaranın acısı tacı attırdı krala dahi, bir ömür fani, bir umut hani? Tebessüm vahi, kabusum canî yazdıklarım; yazacaklarımın güvencesi Sago K
aNTaKya uNDeRGrouND

cHeCkMaTe^

Sagopa Kajmer - Maskeli Balo

Nesine göre ki kiymetin degeri, yüregin çömelir egilir boynun, degeri biçilir kenara atilir, kiymetin de çikari varsa çikari yerinde dilenir, her duada tanri bin nazarladi, ve bendim her nazarda pay kapandim zarlarim düsesti, esti madem bu matem bedeldi tanri her dem, bu deprem çökertti onca yonca bunca yikici darbe harbe motive etti gözümün önüne serdi derdi ferdi çikarin alevi sardi vardi her temelde tek emel. Yalanci dostu aldi karayel ardina ve herkes maske takmis, surati sarkmis, yüzünü asmis, kaç kurtul balonun kahramani seytan, bulamacin içindeki tüm rhymelar isyanda. Ve degerin degeri kalmamis, ve her yarista çikarin adimi önde, adimi koyarim, adimi saklarim derinde. Adimiz hangi kelime, anamiz nerede hangi cehennemde yaniyor? Yanimiz hep mi bostu? Kanimiz kardes de oldu neyse.

Yanima aldim kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalikta görünen herkesin adi yabanci, herkes kendi maskesiyle dolasir oldu yanibasimda, tanimaz oldum yüzleri ve keskelerle avunur oldum. Düslerimde gördügüm yüzüm benim mi? düsünür oldum, onca maske gözümün içine bakiyor sorgularcasina, ve burasi hep yabanci, hep yalanci doldu, çikmak istiyorum artik disari, birakin gideyim kendimi alip.

Yanima aldim kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalikta görünen herkesin adi yabanci, herkes kendi maskesiyle dolasir oldu yanibasimda, tanimaz oldum yüzleri ve keskelerle avunur oldum. Düslerimde gördügüm yüzüm benim mi? düsünür oldum, onca maske gözümün içine bakiyor sorgularcasina, ve burasi hep yabanci, hep yalanci doldu, çikmak istiyorum artik disari, birakin gideyim kendimi alip.

Yaratan beni dünya arenasina soktugunda tektim, her nefesi soludugumda hep Yektim bu ücralarda ben beni mi kaybettim, ve düsman kelimesinin anlamini arkadas sifatini tasiyanlardan ögrendim. Insan, insanligin hocasi durumunda eli masali. Hergün baska derslerde karsimda bambaska bir hoca abide, her sinavda farkli notlar almanin piskolojisine adim attigimda sanirim ilk okuldaydim, yani çocuktum, yola çikmis yeni yolcuydum, ben bu yolda çok mola verdim, muhabbete daldim, yolumu uzattim. Çok sima tanidim, ima aldim yüzleri aklima kazidim, adi anildiginda iste dostum dedim, adim anildiginda tanimam dedi takti maskesini yüzünü çevirdi ve sildi kalici tüm izleri, geri getiremedigi zaman eskide kalan ani defterimi, her sayfada düstü maskesi. Simdilerde gözümün içine bakan herkes çikar pesinde takma ifadeler ardina gizlenmis tüm fesatlar, hesaplar egoist sevgilerinde sakli rüyalarinin sayilarini maskelerinde gizlenmis tüm yüz hatlari. Bir zaman selamladi bu adami ve adimi unutmadi.

Yanima aldim kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalikta görünen herkesin adi yabanci, herkes kendi maskesiyle dolasir oldu yanibasimda, tanimaz oldum yüzleri ve keskelerle avunur oldum. Düslerimde gördügüm yüzüm benim mi? düsünür oldum, onca maske gözümün içine bakiyor sorgularcasina, ve burasi hep yabanci, hep yalanci doldu, çikmak istiyorum artik disari, birakin gideyim kendimi alip.

Yanima aldim kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalikta görünen herkesin adi yabanci, herkes kendi maskesiyle dolasir oldu yanibasimda, tanimaz oldum yüzleri ve keskelerle avunur oldum. Düslerimde gördügüm yüzüm benim mi? düsünür oldum, onca maske gözümün içine bakiyor sorgularcasina, ve burasi hep yabanci, hep yalanci doldu, çikmak istiyorum artik disari, birakin gideyim kendimi alip.
aNTaKya uNDeRGrouND